Depremler Neden Öngörülemez?
Depremlerin önceden tahmin edilemez olduğunu sıkça duyarız, ancak bunun nedeni genellikle açıklanmaz. Deprem tahminini imkânsız kılan durumu anlamak için önce bir depremin nasıl oluştuğunu kavramak gerekir. Deprem, yerkabuğunda bir çatlak olan fay hattının kaymasıyla meydana gelir. Fay hattındaki geniş alanlar ve büyük kaymalar, daha büyük depremleri tetikler. Ancak tüm fay aynı anda hareket etmez. Deprem, genellikle belirli bir noktada, faya uygulanan gerilimin sürtünme kuvvetini aştığı bir bölgede başlar. Bu, oldukça sık yaşanır. Her yıl, dünya çapında 4 büyüklüğünün üzerinde yaklaşık 20.000 deprem tespit edilmektedir.
Dolayısıyla, insanların depremlerin neden öngörülemediğini sorduğunda aslında öğrenmek istedikleri, "büyük" depremlerin neden tahmin edilemediğidir. Büyük depremler, küçük depremlerle aynı şekilde başlar; ancak büyümeye devam eder. Bir depremin büyüklüğü arttıkça, fay üzerindeki yırtılma boyutu da büyür. Örneğin, büyüklük 5 bir deprem yaklaşık 2 kilometrelik bir fay yırtılmasıyla meydana gelirken, büyüklük 8 bir deprem yaklaşık 250 kilometrelik bir fay boyunca gerçekleşir. Bu yırtılmalar saniyede birkaç kilometre hızla yayılır ve 8 büyüklüğündeki bir deprem birkaç dakika sürebilir. Fayın kayması, çevresindeki kabukta gerilim değişikliklerine ve yakındaki diğer faylar üzerinde gerilim birikimine neden olabilir.
Deprem Tahmininin Zorlukları
Bilim insanları, küçük bir depremin erken sismik sinyallerine bakarak büyük bir depreme dönüşüp dönüşmeyeceğini anlayıp anlayamayacaklarını araştırdı. 2016 yılında yapılan bir çalışma, bu soruya “hayır” cevabını verdi. Araştırma, küçük ve büyük depremlerin erken sismik sinyallerinin aynı göründüğünü ortaya koydu. Bir yırtılmanın büyüyüp büyümeyeceği, fay hattındaki önceden var olan gerilim seviyesine bağlıdır. Tektonik plakaların hareketiyle zamanla artan bu gerilim, aynı zamanda geçmişteki kaymalardan ve çevredeki depremlerden de etkilenir. Ancak bir fay üzerindeki mutlak gerilim seviyesini doğrudan ölçmek mümkün değildir. Bilim insanları yalnızca gerilimdeki değişimleri tahmin edebilir, ancak bu bilgi, bir depremin ne zaman gerçekleşeceğini belirlemek için yeterli değildir.
Bir depremin büyümesi için, geniş bir fay hattı boyunca gerilimin kritik bir seviyeye ulaşması gerekir. Bu, fayın sürtünme direncini aşarak büyük bir yırtılmayı tetikleyebilir. Ancak bu tür detaylı ölçümleri yapmak günümüzde imkânsızdır.
Deprem Tahmini Çalışmaları
Bilim insanları aktif fayları haritalayabilir, gerilimin ne kadar hızlı biriktiğini ve belirli bir fay hattında meydana gelebilecek maksimum deprem büyüklüğünü tahmin edebilir. Örneğin, 200 kilometreden kısa bir fay hattının 8,5 büyüklüğünde bir deprem üretmesi mümkün değildir. Ayrıca, geçmişte meydana gelen depremlerin uzun vadeli kayıtları incelenerek yüksek risk taşıyan bölgeler belirlenebilir.
Büyük depremlerden önce bazen ön şoklar olarak adlandırılan küçük sarsıntılar meydana gelebilir. Ancak her küçük deprem, daha büyük bir depremi işaret etmez. Örneğin, büyüklük 4 bir depreme karşılık, büyüklük 7 bir depremin oluşma olasılığı son derece düşüktür. Büyük depremler bazen yakındaki fay hatlarında başka depremleri de tetikleyebilir. Ancak bu tür tetiklenmelerin ne zaman olacağını tahmin etmek zordur; bu süreç saatler, günler, hatta yıllar sürebilir veya hiç gerçekleşmeyebilir.
Deprem Etkilerini Azaltmanın Yolları
Deprem etkilerini azaltmanın en iyi yolu, tahminlerden çok uzun vadeli planlama ve bina yönetmeliklerine uygun yapılardır. Tehlike değerlendirmeleri, sarsıntıyı artırabilecek veya azaltabilecek yerel zemin koşullarını, toprak kayması ve tsunami potansiyelini dikkate almalıdır. Dayanıklı yapılar inşa ederek sadece can kaybı değil, aynı zamanda evlerin ve geçim kaynaklarının yıkımı da önlenebilir.
Ne yazık ki, bazı kişiler astrolojik sinyaller veya elektromanyetik dalgalarla depremleri önceden tahmin ettiklerini iddia ederek toplulukları yanlış yönlendirmektedir. Bu tür yanlış bilgiler, gerçekçi hazırlık çabalarını engelleyebilir. Deprem tahmini şu anda mümkün değildir, ancak doğru planlama ve denetimle, toplumları depremlere karşı daha dayanıklı hale getirmek mümkündür.
Sonuç
Deprem tahmini şu anda mümkün değildir. Ancak, dikkatli bir planlama ve sürekli gözetimle, olayların büyük çoğunluğuna dayanabilecek depreme dayanıklı binalar inşa etmek mümkündür.